Yılların Beşiktaş mekanı. Tüm çocukluğumda yedi-sekiz hasanpaşa’nın kuruluş hikayesini annemin bana anlatmasını dinleyerek uyumuşumdur. Tatları zaten çok güzel. Özellikle mekik ve koko.
Beşiktaş Çarşıda Kartal heykeli ile Ihlamurdere Caddesi arasındaki sokakta iki basamak inerek girdiğiniz Yedi Sekiz Hasan Paşa fırını İstanbul’un eski ve özgün fırınlarından biri. Kapıyı açtığnızda yukarıdaki bir zile çarparak girişinizi haber eder. Çalışanları tecrübeli, yılların esnafı olarak güler yüzlü işlerini bilen insanlar. Önünüzde tezgah ve ardında fırın ile taze çıkan kurabiyeleri görebilirsiniz. Ürünleri adet üzerinden sattıkları gibi, tatlı ve tuzlu kurabiyeleri, mekikleri kilo ile de alabilirsiniz. Vişneli mekikleri, tatlı tuzlu çay kurabiyeleri ve küçük acıbadem kurabiyeleri favorilerim arasında yer alıyor.
Mekanın en meşhur lezzetleri olan acıbadem ve koko ile un kurabiyesi ve biraz da tuzlu kurabiyelerden alıp tattık. Koko'yu ilk defa tattım ve hindistan cevizini kurabiyenin içinde çok beğendim. Acıbademi zaten severim, buradaki cidden şahaneymiş. Un kurabiyesi ve tuzlular da gayet başarılıydı. Mekanın meşhurları koko ile acıbademin kilosu 60 TL. Öğleden sonra saat 2-3 gibi mekana gittiğimde kapısında kuyruk vardı. Bu eski mekanın belli ki oturmuş bir müşteri kitlesi mevcut. Ama tattığım kurabiyelerinin lezzetinden yola çıkarak söylemem gerekirse, meşhur oldukları kadar var cidden.
Tarihi dokusunu korumus bir firin. Ne yazik ki her zaman cok sira var. Kesinlikle ne alacaginiza kasaya gelmeden karar vermeniz gerekiyor. Koko ve havuclu kek ve portakalli kurabiyelerinin tadi sahane.
Muazzam bir mekan şehrin en iyi ilk 5 pastanesine girer. Özellikle acıbadem i harika ayrıca mekik de süper beşiktaş a her gittiğimde uğrarım siz de muhakkak uğrayın
Çok nostaljik bir fırın içeriye girdiğinizde olduğunuz yılı unutuyorsunuz. Sahipleri işini iyi bilen insanlar. Galeta, acıbadem ve koko ürünlerini çok beğeniyorum. Portakallı kurabiye bana göre değil. Bazen ekstra yoğun olabiliyor.
Tarihi bir fırın ben çocukluğumdan beri giderim. Sanırım herşeyi yemişimdir. Favorilerim vişneli mekik, tahinli sarma ve portakallı kurabiye.
Çocukluğumun çay kurabiyeleri. Koko ( hindistancevizli kurabiye) çok lezzetli.
Örgülü tatlı ve tuzlu tam çaya batırmalık lezzet .
Tarihi bir lezzet, yeni nesil ile devam ediyor
Çavdar,çok tahıllı ve köy ekmeğini denedim.Hepsinden de cok memnun kaldım ancak daha iyileri var mıdır mutlaka vardır fakat bu kadar iyi esnaflık çok az bulunur..Bu zamana kadar kekini,mini poğaçalarını,acıbadem,vişneli mekik ve portakallı kurabiyelerini denedim.En memnun kaldığım portakallı kurabiyeleri ile acıbademi oldu.Acıbadem kurabiyelerinin dışının çıtırlığı içinin sakız kıvamı tam yerindeydi.Çok eski zamandan günümüze geldiği için,bana eski zamanları hatırlattığı için her zaman tercihim.Bu yüzden geleneklerin yasatılması icin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
İstanbul'da ayakta kalabilen ender eski fırınlardan. Sahipleri de hala faal çalışıyor. Elbette kuru pastaları da çok güzel fakat bir fırından ekmek de çıkmalı değil mi? Neden tecrübenizden ekmek konusunda faydalanmamıza izin vermiyorsunuz ki ...
Beşiktaşa her geldiğimde mutlaka buradan galeta, acıbadem ve koko alırım! Benim favorim bu üçü çünkü çabuk bayatlamıyor ve çayla/kahveyle çok iyi gidiyor, onun dışında ekmekleri, tüm kurabiye çeşitleri kısacası her şeyi şahane, antika tartılarına her seferinde gözlerimden kalpler çıkarak bakıyorum, o kadar tatlılar ki. Keşke böyle dokusunu ve kalitesini hiç bozmayan köklü işletmeler daha çok olsa!
Her bir ürün ayrı güzel ayrı özenli. Tazecik her gün çıkan peynirli poğaça favorim. Sahipleri de inanılmaz tatlı insanlar. Küçük pizza, açma diğer favorilerim. Her gittiğimde uğrayıp bir şeyler mutlaka alırım. Dükkân zaten eski tip fırın olduğu için tam bir nostalji havası.
Acıbadem’i ve cocostar’ı der susarım. Beşiktaş’a gittiğimde sadece bu ikili için uğrarım ❤️ Acıbadem sevmeyen arkadaşlarınıza bir de buradakini tattırın derim 😉
Beşiktaş'ın simge fırınlarından. Çarşı'da Kartal heykeline çok yakın. Tarihi bir fırın. Adı fırın ancak ekmek çeşitliliğinden ziyade kuru pasta çeşitliliği ve özellikle de Acıbadem'in lezzet ve tazeliğini ile çok talep gören esnaf fırını. Daha dışarıdan görselliği ve kokusuyla ciddi çekicilik yaratıyor. Kalite akılda kalıcı, fiyat makul. Tarihi lezzetler...
İstanbul 'da yine keyifli geçirdiğim günlerimden birisi, Beşiktaş 'ta kahvaltı yaptıktan sonra dolaşır iken birden karşıma çıkan, görüntüsü ve mis gibi kokuları ile beni çocukluk anılarıma götüren mekan....Karnımız tok olmasına karşın tadına bakmadan geçemedim, çok da iyi yapmışım...Kesinlikle bu nostaljik lezzetler denenmeli...Gerçek ev yapımı bu olmalı....
On yıl önce İstanbul'a ilk geldiğimde burayı tesadüfen bulmuş ve bir süre sırada bekleyip insanların çoğunlukla ne aldığına bakmıştım. Acıbadem ve vişneli mekik günün yıldızıydı. Bende üçer dörder tane alıp vapur yolunu tutmuştum. Vapurda kendime bir çay ısmarlayıp pakettekileri yemeye başladım. O dönem yurtta kalıyor ve annemin pastalarını özlüyordum. Vişneli mekik annemin tereyağlı kekleri ile aynıydı. Benden mutlusu yoktu. Hala yolum ne zaman Beşiktaş tarafına düşse mutlaka vişneli mekik alırım. Eve gideceksem fazla alır buzluğa atarım. Misafir falan geldiğinde hemen buzluktan çıkartırım büyük kurtarıcı olur. Tazeliğini de yitirmiyor üstelik.
Herkes Kısmetini Yer...
+4
Eski tarihi bir fırın..Tüm ürünleri kaliteli ve lezzetli..özellikle acıbademini tavsiye ediyorum..hele ki yeni fırından çıkmışsa..kahveyle iyi gidiyor..beşiktaş çarşı içinde kolayca bulabilirsiniz..
Beşiktaş köyiçinde bu tarihi fırın gerçekten çocukluğumuzun nefis tatlarını hala bünyesinde barındırıyor. Acıbadem kurabiyesi selanik ve tarçınlı kurabiyesi çok güzel. Kalite her zaman pahalıdır
Objektif Yorum (Maskotluğa Gerek Yok!)
+4
Hem bu kadar gösterişsiz hem de bu kadar lezzetli kurabiyeleri kolay kolay başka bir yerde bulamazsınız. Tarihi fırının atmosferi ve ürünlerinin kokusu bile insanı mutlu etmeye yetiyor.
Bugün ilk kez gittim ve acıbadem kurabiyesi aldım. Çok taze ve çok lezzetliydiler. Lezzetini çok beğendim. Ayrıca istanbulun ortasında nostaljik bir yer olması da çok hoşuma gitti. Fiyatlar biraz pahalı gibi gelse de kaliteli tatlılarda fiyatların bir tık fazla olmasını normal karşılıyorum.
acıbadem kurabiyesi harika...esnaf kültürü usta ürünü...müşteri kaygısı yok diye kaliteden vazgecmemıs gibi gordum.umarım böyle devam ederler....
Beşiktaş’ın en eski pastanelerinden. Geçmişi baya bir geriye dayanıyor. Hala eski dizaynını koruyorlar ve içeri girdiğinizde o tarihi hissedebiliyorsunuz. Lezzet olarak hepsi mi güzel olur? evet hepsi çok çok lezzetli. Ancak o kadar çok sura oluyor ki bazen içeri girmekten vazgeçiyorsunuz.
"1893'ten bu yana nostaljik lezzet fırını"...🍪👌
Ekolü devam ettiren 4.kuşak. Beşiktaş Çarşı'dan her geçtiğimde elime atıştırmalık olarak alır yiye yiye yoluma devam ederim. Siz de 7-8 Hasan Paşa Fırın'ın önünden geçerken 7-8 tane tarçınlı kurabiye, 7-8 acıbadem kurabiyesi ya da canınız hangisini çekerse...7-8 tane alın elinizde yiye yiye gidin 😉
Hepsi ayrı güzel.. 👍
Besiktas'taki bu eski firinda cocuklugumuzdan hatirladigimiz tum pastane lezzetlerini bulmak mumkun. Orgu seklindeki tatli kurabiyeleri muthis. Pazar gunleri cikardiklari minik pogacalar yumusacik ve lezzetli.
Malzemeden bu kadar kısmasaydınız keşke :( İçinde marmelat eser miktardaydı resmen. Şu kurabiyeleri her yerden alıp deniyoruz ama o eski tadı bulamıyoruz artık. Sizden çok ümitliydik, hiç olmazsa burası kesin o eski marmelat lezzetini tutturmuştur dedik... sonuç yine hüsran :(
Tarihi salas gorunumlu bu firin besiktas carsisinin olmazsa olmazlarindan. ic mekanin duzenlenmesine ve temizligine daha cok ozen gosterilse iyi olurdu fakat daha cok surumden kazanan bir isletme zihniyeti var gibi. Ve kesinlikle ama kesinlikle KOKO seviyorsaniz taze ciktiginda buradan alin.
Acibademi, kokosu, tatli tuzlu cay kurabiyeleri ile istanbulun en iyisi olmasa da her zaman standart ve guzeldir. Tahanli çöreği ve paskalyasi da usulü guzel ama malzemesi zayıf. Yazılanların aksine kabaliklarini görmedim ne de olsa firin al-çık.
Yedi sekiz hasan paşa , çok eskilere dayanan , fırının içi de çalışanlarıda buram buram tarih kokalar.
Sultan abdülhamit döneminde , okuma yazma bilmemesine rağmen , disiplınli va çalışkan olması , bıldık kuralları olan Sakin biri olarak anılır
Dededen toruna geçen bir hikayedir
Yaptıkları ürünleri çevre ve yakın mesafede oturanlar ,üsküdar ve kadiköyden gelen hala eski müşterileri var . Selanik gevreği ve ekmekleri çok lezzetli ve sade , susamlı halkası beyaz peynirle harika yenmekte .Böyle mekanlarda yenilik pek olmaz çünkü ürünün lezzetinden taviz vermekten müşteriyi küstürmekten korkarlar. En önemlisi bu mekanın hala ayakta firmasıdır. Fotoğraflarda gördüğünüz gibi Büyük Önder Mustafa Kemal'in fotoğrafları önemli yerlerde asılı. Kendilerine teşekkür edip Susamlı halkadan 10 edet alıp 7 tl ödeyerek ayrıldım.
Eski bir fırın olduğundan mütevellid dışarıdan bakıldığında dikkatleri üstüne çekmeyi başarabiliyor. tam buğdaylı ekmeğini birçok kez denedim ve gayet başarılı. Ayçöreğini de sevdim. Portakallı kurabiyeleri de çayla iyi gidiyor 😊
küçücük olmasına rağmen çokça çeşit içeren bir yer. burnunuza gelen nefis kokuları takip ederseniz beşiktaşın en güzel fırınını bulabilirsiniz. buradaki tahinli çöreğin tadı hiçbir yerde yok.
Öyle aman aman bir lezzet beklemeyin ama burası o kadar eski ki daha az bir puan veremem.Düşünsenize bir sürü değişik ürün çıkmışken burası hala eski lezzetleri devam ettiriyor ve ayakta kalabiliyor.
Iceride yaşlı deneyimli fırıncı amcaların çalışması tatlı bir alışveriş deneyimi sunsa da, ben mamüllerinin denediğim kadarıyla pek memnun kalmadım. Küçük pizzaları yarı bayattı ve üzerindeki harç eser miktardaydı, meşhur selanik gevrekleri fazla kızarmıştı ve lezzetsizdi, anasonlu gevrekleri de vasattı. Tarihi olmasına veriyorum puanları ama tekrar gidesim gelmiyor.
Geçmişi olan ve o geçmişe saygıda kusur etmeyen işletmelere karşı büyük bir sevgim var; Yedi Sekiz Hasan Paşa Fırını da böyle işletmelerden biri. Ekmeklerinden mi söz edeyim, kurabiyelerinden mi bilemedim...Her ne varsa hepsi de taptaze. En çok vişneli mekiklerini seviyorum. Ne zaman Beşiktaş'a yolum düşse uğramadan, bi'şeyler satın almadan dönemiyorum. Bu tarihî fırına sevenleri gereken ilgiyi zaten gösteriyor, bizlerin buradan söyledikleri de "leziz bir hatırlatma"....
7-8 Hasanpaşa Fırını nesiller boyu değişmeyen lezzeti sunduklarını ailecek tasdikledigimiz tarihi bir fırın😊 Büyük büyük anneniz bu fırından alışveriş etmişse ve lezzetlerini cok sevmişse , anneniz çocukluğumdaki aynı lezzet diyip keyifle yiyip tatlı tatlı çocukluğunu anımsıyorsa😇, ben de çocukluğumdaki lezzet diyorum😘 , yeğeninizde bu lezzeti seviyorsa, bizde 5 nesilin severek geldiği ve ürünlerini keyifle yediği, İstanbul'da bu kaliteyi yıllar boyu sürdüren takdire şayan bir mekandir.👏🏻😊
Kurabiyeleri cok lezizdir ve ben özellikle klasik tatlı Hasanpaşa kurabiyesine bayılıyorum☺️ Paskalya çöreği de çok guzeldir😘 Herbir ürünü tazedir.
Beşiktaş'a yolum düştüğünde bu fırına uğramadan geçmem😊 ( Yalnız aldığınız ürünleri yolda yemekten kendinizi alamazsınız😊.Eve gidene kadar yarıya inebilir dikkat😊)
İstanbul'da muhakkak gidilmesi ve ürünleri tadılmasi gereken bir mekandir. Muhakkak gidiniz derim😉💃
Puan olarak 🌟🌟🌟🌟🌟5 veriyorum👏🏻☺️
Asırlık tarifler.. sevdiğimiz özlediğimiz tarihi lezzetler.. Çay kurabiyeleri.. Mis gibi ekmekler.. Hele o kepek ekmeğini sıcak sıcak poğaça niyetine yersiniz.. Bir harika..
Severiz portakalli kurabiyesini acibademini guzeldir tarihidir besiktasin vazgecilmez firinidir mekan kuruldugundan beri ayni lezzet hic degismiyor
Şimdi bu fırın çok eski arkadaşlar . Hikayesi de var üstelik. İlk sahibi 2. Abdülhamit suikast düzenlemeye çalışan bir isyanciyi öldüren yedi sekiz hasan pasadır. Adı neden böyle derseniz okuma yazması çok iyi olmadığından imzası eski yazıda 7-8 gibi olduğundan adı öyle kalmış. Şimdi onun çocukları tarafından işletilen bu fırından en çok Coco ve mekik bir selanik gevreği alırım. Deneyin bence.
Beşiktaş'ın tarihi fırını, değişmeyen dış görünümü ile her daim ilgi odağı oluyor. Hikayesi ise daha ilgi çekici. Hasan Paşa II. Abdülhamit döneminde yaşamış bir paşa olup, okuma yazması olmadığı için imzasını Arapça yedi (٧) ve sekiz (٨) şeklinde atarmış. Mekanın adı buradan geliyor. Lezzetlerinin sırrı da asırlık tariflerden olsa gerek… Eve giderken aklıma geldikçe acıbademlerinden almayı ihmal etmem.
Tarihi eski bir mekan ve yanindan gecseniz neredeyse fark edilmeyecek. Değişik çeşitler sunarak geniş bir yelpazeye sahipler. Cafe şeklinde, gercekten sirf firin. Taze ve kalite olarak fena değil. Çok abartilacak birşey olmasada ayni kalitede ve makul fiyatlarina bakarsak İstanbulda ayni seviyede zor bulunanlardan. Diğer firinlar/cafeler gibi donmuş veya hazir ürünler sunmuyorlar, gerçekten taze. Servis biraz yavaş olasada çok nazik.
Beşiktaş'ın tarihi fırını. Değişmeyen dış görünümü ile ilgi odağı oluyor. Ürünleri çok beğenmedim ben ama var olmaya devam etsin, bir gün kapanırsa yeri doldurulmaz.
Acıbademi, mekikleri, tazeliği, lezzeti ve kendine has nostaljik dokusuyla Beşiktaş'ın demirbaşlarından. Semte her gidişimde en azından birkaç acıbadem alırım, insanlarda anısı çok olan bu fırından. Umarım daha nice yıllar hayatımızda olur.
Tek isteğim biraz güler yüz. Sıra beklerken oradaki tüm kurabiyeleri ısırıp ısırıp kaçasım geliyor:) Acıbadem açık ara favorimdir. Henüz denemediyseniz Coco sevebilirsiniz. Birazda güler yüzlü olsalar harika olacak... Bu arada Hasan Paşa II. Abdülhamit döneminde yaşamış bir paşa olup, okuma yazması olmadığı için imzasını Arapça yedi (٧) ve sekiz (٨) şeklinde atıyormuş; Hasan Paşa'nın lakabı buradan geliyor, tarihi fırının lezzetinin sırrı da asırlık tariflerden olsa gererek...
Acıbademine bayıldım 😋😋😋 Öyle tepsiler içinde duran her şeyden yemek istedim. Yalnız bir şey dikkatimi çekti sanırım her daim yoğunluğundan çalışanlar tükenmiş olacakki hepsinin suratı beş karış asık!
Çocukluğumdan beri ailece müdavimiyiz. Dışarıdan vitrini, içeride kokusu bir başka güzeldir. Nostaljiktir. Lezzetini bozmaz. Burgu tatlı, kurabiyeleri, paskalya çöreği, vişneli mekiği, acıbademi 10 numaradır. Çavdarlı ve diğer ekmek çeşitlerinin müdavimi çoktur ve çabuk biter. Nostaljik tat ve mekan olarak hep ayakta kalsın dilerim.
Eğer kurabiyelerinin tadına bir kere bile baktıysanız önünden her geçtiğinizde sizi içeri çeken Beşiktaş'ın tarihi fırını. Her daim bol çeşit var ve içerisinin boş olduğuna neredeyse hiç rastlamadım diyebilirim. Ayrıca acıbadem kurabiyesinin ve kokosunun üstüne tanımam; sadece sahipleri bazen birazcık aksi olabiliyor..
Beşiktaşta çok eskidir ve çok bilinir. Yakınlardaysanız kurabiyelerin yeni çıktığı saatleri keşfedip o saatlerde giderseniz taze taze yeme şansınız da olacaktır. Ev yapımı hissi veren kurabiyelerinden mutlaka tatmalısınız.
İnanilmaz tatli bi firindir fakat oturucak yer yok tabi.calisanlar da cok tatli insanlar. Ben dereotlu peynirli pogacasini cok seviyorum bide portakalli kurabiyelerini mutlaka denemelisiniz
Mekik ile kokosunun daha iyisini yemedim. Tek kusur biraz ters olan işletmecileri. Dengi bir lezzet olmadığından ona da eyvallah diyoruz. Yolunuz düşerse bir mekiğini tadın derim.
Beşiktaş çarşı da tarihi bir kuru pasta fırını.Fırın adını o Zaman'ın 7-8 lakaplı Hasan Paşa denen bir saray zaptiyesinden almış.Fırının tarihi dokusu korunmuş.İçeri girdiğiniz de tezgahın arkasında bir çok çeşidi görebiliyorsunuz.Çay vakitleri için güzel Çeşitleri mevcut fakat çok orjinal ürünler Gözüme çarpmadı açıkçası.bademli kurabiye be Çikolata kaplı kurabiyelerini denedim.badem li standart bir lezzete sahipti çikolata kaplı olanının ise çikolatası yoğun iyiydi.Orta Düzey bir kuru pastacı.
Tarihi bir fırın. Kurabiye düşkünüyseniz buranın kurabiye ve galeta çeşitlerini deneyin derim. Özellikle portakallı kurabiyesini severim.Havası geçmişte donup kalmış, bozulmadan günümüze dek gelmiş bir mekan. Tabelasındaki telefon numarasının bile halen 1 ile başlaması size bir fikir verebilir. Burasının tarihi bir hikayesi var. Osmanlının son dönemlerinde Dolmabahçe Sarayı'nı korumakla görevli zaptiye amiri Hasan Paşa'dan geliyor ismi. Paşa işinde başarılı ama cahil bir adammış. Okuma yazmabilmediğği için imzasını bile atamaz, o zamanki 7 ve 8 sayılarına benzer bir şeyler karalarmış. Bu imzadan dolayı lakabı bu şekilde yerleşmiş. Mekanda büyük bir siyah beyaz fotoğrafının asılı olduğunu görebilirsiniz. #KanGurular.
çarşı içinde bulunan fırın önünden her geçildiğinde vitrinine baktırmayı biliyor. Çeşit çeşit tatlı tuzlu kurabiyeler bulunuyor. Müşterisi de her zaman olur, fırın hiç bir zaman boş kalmaz. Fırının en sevdiğim ürünü ise paskalyadır. Şiddetle tavsiye ederim kesinlikle denenmesi gerekiyor.
Yedi Sekiz Hasan Paşa, Beşiktaş' ta eski model (iyiki de öyle) bir pasta, ekmek ve kurabiye fırını.Beşiktaş'ın en eski dükkanlarından biri.
Bir yerin herşeyimi güzel olur , burası için evet.
Mekik, portakallı, kavunlu çay kurabiyesi, acıbadem kurabiyesi say say bitmez yani.
Çok net tavsiye ediyorum, gidin birşeyler tadın , müdavimi olacaksınız.
Beşiktaş Köyiçi’nde küçük bir pasta fırını; Yedi Sekiz Hasanpaşa fırını. Yedi Sekiz Hasanpaşa Kurabiye Fırını da, tıpkı Bal-Kaymakçı Pando gibi Beşiktaş’ın eskileri arasında. Bu yazımızı okurken “bu nasıl bir isim” dediğinizi duyar gibiyim.
7-8 Hasan Paşa, 1831-1902 arası yaşamış bir Osmanlı Mareşali. Çeşitli kahramanlıklarla orduda hızlıca yükselmiş, en sonunda da II. Abdülhamit’in en güvendiği adamlardan biri olarak o zamanlar saraylarıyla şehrin merkezi olmaya başlayan Beşiktaş’ın asayişini sağlamakla görevlendirilmiş. Çok da sert bir adammış aslında, namaz kılmayanı, Ramazan’da oruç tutmayanı cezalandırmaktan çekinmezmiş.
Paşanın namını, okuma yazma bilmediği için Arapça’da 7 ve 8 anlamlarına gelen ters V ile düz V’yi kullanmasından ötürü aldığı söylenir. Paşa kendi adını da, ters V ile düz V’yi yine düz bir çizgiyle birleştirerek yazarmış.
Fırının adı da Beşiktaş’ta o dönemlerde epey sevilen ve bu semtte takılan 7-8 Hasan Paşa’ya ithafen konulmuş.
An error has occurred! Please try again in a few minutes