Reviews Cafe Du Levant

Zomato
Kerim Rmvc
+4
Çok güzel şık bir mekan, servis gayet hızlı çalışanlar yakından ilgileniyor, sunumlar çok başarılı tabi lezzetlerde aynı şekilde iyi fiyatlar biraz pahalı ama değer
Apr 10, 2019
Zomato
Tugba Baltas
+4
Müze ziyareti öncesi gittik cafe de paris soslu bonfile ve marul salatası tercih ettim,oldukça lezzetliydi. sunum,servis kusursuzdu.Ortam etkileyici kendinizi 1900lü yıllarda bir avrupa şehrinde gibi hissediyorsunuz.
Dec 26, 2018
Zomato
Yusuf Sezgin
+5
Eşimle birlikte çok keyifli bir yemek yedik. Somon güzeldi ancak bonfile muhteşemdi. Âdeta Fransada bir restoranda yemek yermiş gibi hissediyorsunuz. Garsonumuzun güler yüzü kibarlığı ve hoş sohbeti de keyfimizi katladı. En kısa sürede yine ziyaret edeceğiz.
Apr 07, 2018
Zomato
Hilal Cici
+5
Inanilmaz! nasil guzel bir mekani getirmisler boyle! Biz yemek yemedik, ama sufle ve krem brule yememiz yetti. Elestrilebilecek hicbir sey yok. Mekan guzel, lezzetler birinci sinif. Fiyatlar abarti degil. Hizmet profesyonel. Arabanizi muzenin otoparkina birakabiliyorsunuz. Gozunuzun de midenizin de doyacagi bu yere, fransiz yemekleri ile tanismak icin kesinlikle gidilmesini tavsiye ediyorum. Herhangi birine yapacaginiz supriz bir yemek organizasyonu ile gonullerde taht kurmaniz garanti 😉
Mar 11, 2018
Zomato
MeRve Çelik
+3.5
Mekan çok güzel ama menüsü sınırlı ve oldukça pahalı.Somon balık yedim aman aman bir lezzeti yoktu.Ortamın güzelliginden dolayı gidilebilir.
Jan 26, 2018
Zomato
Mert Öntürk
+5
Yemekleri saraplari ve servisiyle kesinlike cok iyi. Ambiyans sizi bir centilmen olmak icin zorluyor. Fiyat performans orani en iyi yerlerden.
Nov 24, 2017
Zomato
Saniye Fışgın
+5
Bar Bar Rossa ya gidelim diye gitmiştik ama kapalı olunca buraya geçtik ama iyi ki geçmişiz.. Çok özel bir yer.. Yediğimiz yemekten, servis ekibinden ve ortamdan çok keyif aldık.. Hafta içi olduğu için midir bilmem oldukça sakindi ve bu sakinlik de hoşumuza gitti. Keyifli Fransız müzikleri ile yemeklerimizi yedik içimiz huzur doldu..
Aug 16, 2017
Zomato
@carizmatic
+4
Güzel fransız bir cafe/restaurant, yemekleri çok lezzetli özellikle günlük çorbo chicken cordon bleu harika.özellikle mekanın müze içinde yer alması çok güzel.
Oct 02, 2016
Zomato
Deniz
+4.5
Cafe du Levant'dayiz. Sogan corbasi ve boeuf bourguignon yedim ikisi de cok lezzetliydi. Ortam cok sicak ve samimi; " Parisien". Garson bey tam bir beyefendi. Eski tadi kalan nadir yerlerden biri.
(Porselenler yenilenebilir:))
Dec 05, 2015
Zomato
LOKANTALARIM
+4.5
Cafe du Levant, hafızamın silik dehlizlerine, 1994 senesinde ilk defa Creme Brulee yediğim lokanta olarak nakşolmuş sevgili okurlar. Sonrası biraz karanlık. Bölgeye az uğramış olmamın da etkisi olabilir, ilk açıldığında çok popüler olan bu mekanın zamanla sahnelerden ağır ağır kopması da bir sebep olarak kabul edilebilir.

Tarihi bir binanın içinde, Haliç kıyısında, Rahmi Koç Müzesi‘nin tam karşısındaki Lengerhane’nin (Osmanlılarda gemiyi sabitlemek için denize atılan zincir ve ucundaki çapaya Lenger, bunların yapıldığı yere ise Lengerhane denilmiştir.) yanında, yıllar sonra karşıma çıkan bu lokantayı yazmak güzel bir duygu olacak. 

Cafe du Levant”ın kapısından girdiğinizde kendinizi Paris’te hissediyorsunuz. Romantik, eşya anlamında kalabalık ama uyumlu bir dekorasyon kucaklıyor sizi. Fransa’dan özel olarak getirilen antikalar, duvarları süsleyen eski bistro afişleri, antika çanta ve şapka koleksiyonları restoranın her köşesini süslüyor. Fonda çalan şansonları da buna eklerseniz, burada geçirdiğiniz birkaç dakikadan sonra İstanbul’da olduğunuzu handiyse unutuveriyorsunuz. Ve inanın bana, bu çok güzel bir duygu.

İşletmesi Divan tarafından yapılan Cafe du Levant, tanıyıp bildiğimiz Divan kalitesine sahip, ama Divan’dakinden çok farklı bir menü ile şaşırtıyor bizi. Biraz iddialı ama, gerçekten Fransa’da yediğinizde, klasik bir lokantada nelerle karşılacaksanız burada da onlar var. Fusion yok, deneme yok, serüven yok. Kalite ve yüzlerce yılın geleneği var. O yüzden, tercihinizi yaparken bunu göz önüne almalısınız. Cafe du Levant‘ı tanımlayan iki kelime: Klasik ve Fransız! Başka bir deneyim arıyorsanız yanlış yerdesiniz.

Bir Fransız lokantasına gittiğimde, hiç tereddüt etmeden sipariş ettiğim ilk tabak Soğan Çorbası olur. Burada da aynını yaptığımı tahmin edersiniz. Sunumundan lezzetine dört dörtlük bir soğan çorbası indirdim mideye. Her zamanki dalgınlığımla üzerine rendeledikleri peynirin ne olduğunu not etmeyi unutmuşum. Ama Fransız menşeli harika bir peynir olduğunu vurgulamalıyım. Türk insanına ters gelse de, bu çorbanın sağlıklı, doyurucu bir yanı da var. Tavsiye ediyorum kesinlikle.

Ve tabii ki Et Tartar ikinci sipariş ettiğim tabak olur bir Fransız lokantasında. (Kaz ciğeri ile çekişir, onu söylemeliyim) Cafe du Levant’da da enfes bir tatar yediğimin altını çizeyim. Bendeniz tartarı kaşık kaşık yiyen bir ecdanın torunu olmaktan mütevellid, kolesterolüm tavan yapana, kan yüzüme hucum edene, tansiyonum alarm verene kadar tartar indirebilirim mideye. Bu lokantada gerçekten çok başarılı yaptıklarını itiraf etmeliyim. 

Rokfor, brie, gravyer gibi peynirlerin arz-ı endam eylediği bir Fransız Peynirleri Tabağı, Portakallı Mercimek Salatası, hafif ama dengeli tadıyla iyi bir başlangıç olduğunu düşündüğüm Brie Dampling (börek) gibi yemekler de deneyimledim. 

Ara sıcak faslında Quiche Lorraine geldi masaya. Kiş söz konusu olduğu zaman Lorraine, Alcace, Vosgienne gibi ayrımlar var literatürde. Lorraine’in içinde jambon olduğunu söyleyebilirim. Gayet hafif ve lezzetliydi burada tadına baktığım. Ama bir ara sıcak olmaktan ziyade ana yemek gibi de doyurucuydu. O bakımdan sipariş ederken bir denge gözeterek dikkatli olmanızı öneririm. 

Ana yemek olarak Beef Bourguignon yedim ve Nirvana’ya ulaşıverdim aniden. Dana eti parçalarının dökme demir tencerede kırmızı şarap ve soğan, sarımsak, ve çeşitli otlarla pişirilmesi ile hazırlanan, kısık ateşte uzun sürede pişirilen bu yemek kimilerine ağır gelse de, benim için çok yerinde bir seçim oldu. 

Alternatif olarak Kaya Tuzunda Levrek ya da Bouillabaisse (buyabes) alabilirsiniz sevgili dostlar. Fransa’nın güneydoğu sahilinde bulunan, ikinci büyük şehri ve en büyük limanı olan Marsilya’ya ait geleneksel bir yemektir Bouillabaisse ve içinde pişmiş balık, kabuklu deniz hayvanı ve sebze çeşitleri bulunan bir çorba diye de nitelendirebiliriz. Cafe du Levant’da levrekli versiyonu vardı. 

Tatlı olarak da Crepe Suzette ile güzel bir final gerçekleştirdim Cafe du Levant’da. Beef Bourguignon’un tuzlu ve saldırgan lezzetinden sonra hafif tatlımsı bir krep ile denge kurmak çok yerinde oldu diyebilirim. 

Sonuç: Gerçek Fransız, gerçek klasik, gerçek Paris atmosferi! Bunları deneyimlemek için az sayıda adresten birisi Cafe du Levant. Yolunuz düşerse oralara gidin diyeceğim, ama muhtemelen düşmez, o yüzden gerçekten Fransız yemeği yemek istiyorsanız, bir zahmet harekete geçin, yola çıkın ve burayı ziyaret edin derim.
Nov 23, 2015
Zomato
BANU
+5
İstanbul dan Paris e kaçış!!!İlk kez 1995 te gitmiştim. O tarihten beri özel yemekler için her zaman ilk tercihim..Dekorasyonda kullanılan tüm mobilya ve aksesuarlar orijinal, tamamen Fransız ruhunu yansıtıyor. Mönü, servis ve kalite süper:)Herkese tavsiye ediyorum.
Nov 13, 2015
Zomato
Serpil Toptaş
+5
Uzun zamandır gitmedigim bir restorandi ancak içeri girince ne kadar özel bir yer olduğunu tekrar hatırladım bence Istanbul'da iyi yemek istersen gidecegin adreslerden biri, ev yapimo brioche ekmegi uzerinde fume somon nefistiiiiiiii ve et bourgion bir şaheser.

Şefi kutluyorum ve servis personelini hem çok ilgili hemde çok güleryüzlü ve bilgililerdi...

otopark sorunu yok ve ücretsiz
Nov 13, 2015
Zomato
Ayşenur Eneç
+4
Bildiğim kadarıyla Rahmi Koç'un Fransada sevgilisiyle buluştuğu cafeyi satın alıp buraya getirmesiyle oluşmuş bir yer❤️ İçerisi tamamen fransız yemekler sunumlar servis bile☺️ Sadece biraz karanlık bir yer tek sıkıntısı o.
Sep 08, 2015
Zomato
Nedim Kesoglu
+5
Mutlaka gidin - Halat + bar barbarossa + Cafe Du Levant mükemmel üçlü, hem de yan yana.
Müzeyle birlikte mükemmel bir hafta sonu. Yiyecek içecek konusuna girmeye bile gerek yok.
Oct 11, 2011
Zomato
Aysegul B.
+5
Farkli bir kaçis noktasi - Sehrin tam içinde ayri bir dünya... Tamamen ruha bürünmüs bir mekan ve kapidan girdiginizde etki basliyor. Antika mobilyalar, duvar süslemeleri gibi ayrintilar çok hos. Günün her saati tercih edilebilir. Mutfak basarili. Tatli olarak ev yapimi elmali turta ve bademim turta mutlaka denenmeli.
Jun 24, 2011
Zomato
Hatice Özel
+5
Farkli - Ambiansi çok farkli, kendinizi özel hissedeceginiz, tarihi bir binadan restorana çevrilmis bir yer. Lezzet, kalite ve servisi ile çok basarili...
Jan 17, 2011
Zomato
Tülay Kurt
+5
Haliç mi Yoksa Paris mi? - Cafe Du Levant Haliç kiyisinda Rahmi Koç Müzesi'nin hemen karsisinda yer alan çok az kisinin bildigi Parizyen bir müze. Içeriye adimimi attigim andan itibaren kendimi farkli bir dünyanin içinde buldum sanki.Cafe'nin duvarlarini eski sapkalar, opera afisleri ve degisik antikalar süslüyor. Antika masalar, çantalar ve daha pek çok detay incelikle düsünülmüs ve mekani adeta Paris Bistrosuna çevirmis. Gittiginizde mutlaka Cafe Du Levant Salata, Bonfile ve Krem Brülesini denemelisiniz. Ambiyansi, manzarasi, konumu, menüsü, servisi ve farkliligiyla degisik bir mekan arayanlar için kesinlikle olmazsa olmazlardan...
Jul 05, 2010
Zomato
Ece Gidergi
+5
Sevgililer gunu icin gittigimiz Cafè du Levant herseyiyle mukemmeldi. Sunumlari servisi calisanlari hepsi cok kaliteliydi. Ozel gunleriniz icin kaliteli bir yemek istiyorsaniz Cafè du Levant'i ust siralara yerlestirebilirsiniz.
Feb 16, 2015
Zomato
Oya Emerk
+4.5
Kapısından adımınızı atar atmaz etkisini hissedeceğiniz, kendinizi Paris'te bir bistro'da gibi bulacağınız tek mekan olmalı Cafe Du Levant..Vestiyerden başlıyarak nereye bakacağınızı bilemeyeceğiniz bu mekanın sıcak atmosferi bir anda sizi sarmalıyor.

Nazik personelinin eşliğinde içeri adım attığımda ilk gözüme çarpan muhteşem bir porselen kadın başı antika biblo oldu. Fransadan özel olarak seçilerek getirilen tüm aksesuar ve antikalar belli ki çok düşünülerek seçilmiş. Masaları ayıran art nouveau renkli camlar, antika masa ve sandalyeler, antika resimler, eski şapka ve çantalar görülmeğe değer.

Keten örtüleri, dantel perdeleri, ışıklandırması, Fransa'da bir bistrodan getirilip birebir monte edilmiş renkli cam tavan karoları, duvarlarındaki eski opera afişleri, masalara yerleştirilmiş güzel kokulu çiçekleri gibi ayrıntıları ile İstanbul'da ayrı bir dünya bu mekan.

Biri Fransız diğeri Türk asıllı iki şef'in hazırladığı yemekler muhteşem lezzetli ve şık. Günün her saati tercih edilebilecek mutfakları lezzet, kalite ve servisi ile son derece başarılı.

Ben ne mi seçtim!

Antre olarak gelen somon, taze sebzeli garnitürü ile bir lezzet şöleni, şarap soslu tereyağı ve sıcacık, özel üzümlü ekmeği ise hakikaten çok özeldi. Önerdikleri, yumuşacık içimli, ağızda bıraktığı tadı asla unutmayacağım vine dessera cabernet sauvignon merlot Türk şarabı eşliğinde ana yemek olarak seçtiğim 'Mantar Soslu Bonfile' ağızda dağılan etinin lezzeti ve değişik sosu, yanında kızarmış patatesi ile harikaydı.

Arkadaşlarımın seçtiği 'Fırında Levrek' ise yanında servis ettikleri lezzetli garnitür rezene ile üzerinde epeyce konuşulan bir konu oldu. Tatlı olarak seçtiğim, dondurma ve çikolata sos eşliğinde ikram edilen Çikolata Sufle'den büyük keyif aldım.

Yemeğimizi bitirip üstüne de kahvelerimizi yudumlarken beni alıp Paris'e doğru romantik bir yolculuğa götüren bu çok özel mekana tekrar gelip kendimi bir kez daha şımartmaya karar verdim.


-----26 Nov, 2014-----

Kapisindan adiminizi atar atmaz etkisini hissedeceginiz, kendinizi Paris'te bir bistro'da gibi bulacaginiz tek mekan olmali Cafe Du Levant..Vestiyerden basliyarak nereye bakacaginizi bilemeyeceginiz bu mekanin sicak atmosferi bir anda sizi sarmaliyor.

Nazik personelinin esliginde içeri adim attigimda ilk gözüme çarpan muhtesem bir porselen kadin basi antika biblo oldu. Fransadan özel olarak seçilerek getirilen tüm aksesuar ve antikalar belli ki çok düsünülerek seçilmis. Masalari ayiran art nouveau renkli camlar, antika masa ve sandalyeler, antika resimler, eski sapka ve çantalar görülmege deger.

Keten örtüleri, dantel perdeleri, isiklandirmasi, Fransa'da bir bistrodan getirilip birebir monte edilmis renkli cam tavan karolari, duvarlarindaki eski opera afisleri, masalara yerlestirilmis güzel kokulu çiçekleri gibi ayrintilari ile Istanbul'da ayri bir dünya bu mekan.

Biri Fransiz digeri Türk asilli iki sef'in hazirladigi yemekler muhtesem lezzetli ve sik. Günün her saati tercih edilebilecek mutfaklari lezzet, kalite ve servisi ile son derece basarili.

Ben ne mi seçtim!

Antre olarak gelen somon, taze sebzeli garnitürü ile bir lezzet söleni, sarap soslu tereyagi ve sicacik, özel üzümlü ekmegi ise hakikaten çok özeldi. Önerdikleri, yumusacik içimli, agizda biraktigi tadi asla unutmayacagim vine dessera cabernet sauvignon merlot Türk sarabi esliginde ana yemek olarak seçtigim 'Mantar Soslu Bonfile' agizda dagilan etinin lezzeti ve degisik sosu, yaninda kizarmis patatesi ile harikaydi.

Arkadaslarimin seçtigi 'Firinda Levrek' ise yaninda servis ettikleri lezzetli garnitür rezene ile üzerinde epeyce konusulan bir konu oldu. Tatli olarak seçtigim, dondurma ve çikolata sos esliginde ikram edilen Çikolata Sufle'den büyük keyif aldim.

Yemegimizi bitirip üstüne de kahvelerimizi yudumlarken beni alip Paris'e dogru romantik bir yolculuga götüren bu çok özel mekana tekrar gelip kendimi bir kez daha simartmaya karar verdim.

Cafe Du Levant

0212 369 66 07
0212 369 94 50
Hasköy/ istanbul


Mar 06, 2014
Clicca per espandere