Eskişehir'e gelmeden önce nette yaptığım araştırmada, en iyi balaban kebabını yapan yer olarak burası gösteriliyordu. Odunpazarı'nda gezerken mekan birden önümüze çıktı. Acıkmaya da başladığımız girelim bir balaban kebabı yiyelim dedik. İçeri girdiğimizde, mekanın bir çok odasını ardiye odasına çevirdiklerini gördük. Üst kat müsaitmiş, üst kata çıktık. Bizden başka müşterileri yoktu. Balaban kebabı söyledik. Yemeğimizin gelmesi baya bir uzun sürdü. Daha önce balaban kebabı ne yedim, ne de gördüm. Aslı nasıldır bilemiyorum ama bizim kebablar daha doğrusu köfteler, mayolarını giymiş yüzmeye hazırlanıyorlardı. Tabağın ortasında pideler, pidelerin üstünde köfteler ve sosları, tabağın geri kalanı yağ. Normalde ben böyle vıcık vıcık yağlı yemekleri yemem. Ama bu yağ lezzetliydi, sınırlı olarak koyulan pideleri yağa bana bana yedim. Bu arada bizden başka müşteri olmamasına rağmen yemeğin ılık olarak gelmesine anlam veremedim. Yemek öyle övülecek kadar lezzetli değildi. Balaban kebabı yemek için özellikle gelinecek bir yer değil bence. Ayrıca susurluk ayranı görünümlü ama lezzet olarak vasat olan ayranı da hiç beğenmedim. Doğal olarak bu mekandan aç olarak çıktım. Yemek doyurucu değil.  Ayrıca, 2 balaban kebabı, 2 ayran ve bir fantaya 60 TL para verdik. Kesinlikle değmeyecek bir para. Ve son olarak ben şunu öğrendim; Ekim ayında Eskişehir'e gezmeye gidilmezmiş. Gittiğimiz çoğu yer kapalıydı.