Tavuk sevmiyorum. Hem tadından çok hazzetmiyorum, hem bugünün tavuk yetiştirme koşullarının neticesinde ortaya çıkan ürünün sağlığa zararlı olduğuna inanıyorum. Tavuk çiftliklerindeki koşullar ortadayken, genelde sipariş etmiyorum bu yemeklerden. Elim gitmiyor bir türlü tavuğa.
Organik meselesine gelince, açık konuşmalıyım, baştan ayağa yalana dolana batmış bu ülkede “organik” diye etiketlenen ürünlerin, gerçekten serbest dolaşan tavuklar olduğundan ciddi şekilde şüpheliyim. Her gün televizyonda gördüğüm herkes yalan söylerken tavuk üreticileri neden yalan söylemesin? Burası Türkiye…
Dünyaya baktığınızda, önemli şeflerin, “gurme” olarak yaftalanmış kanaat önderlerinin hiçbirinin tavuğa büyük bir aşkla bağlı olmadığını görürsünüz. Tadını yavan bulurlar zira.
Ama Amerikan kültürünün içinde yağa, galeta ununa bulanmış bir “fried chicken” kavramı var, doğrudur. Neticede %26’sı diabetten muzdarip, ciddi bir oranı da obezite ile mücadele eden Amerikalıların bu anlamda çok önemli yol göstericiler olduğunu düşünmüyorum.
Peki ama hiç mi tavuk yemiyorum? Elbette yiyorum. Mesela geçen senenin tadımları içinde Backyard’da enfes bir organik tavuk tabağı vardı. Resmen parmaklarımı yedim mideye indirirken. İtiraf ediyorum.
Günlük rutinim içinde ise tavuk sözkonusu olduğunda kanat yerim ağırlıklı olarak, ya da mecbur kalırsam tavuk pirzola, but gibi bölümleri, kesinlikle derilerini ayıklamadan mideye indiririm. Uçamayan kuşlarla ilişkim bundan ibaret.
Anadolu yakasında oturan bir zat olarak, canım kanat çektiği zaman tercih ettiğim adres Meşhur Mahmutbey Kanatçısı. Sahrayı Cedid Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde olan bu güzide yeri hemen hemen on senedir sürekli ziyaret ediyorum. Gündüz gittiğimde şalgam suyu, geceleri ise rakı eşliğinde kanatları indiriyorum mideye.
Kanat bana tavuğun tüm diğer kısımlarından daha lezzetli geliyor. Burada ise terbiyesi gerçekten yerinde, tercihime uygun acılıkta kanatlar getiriyorlar. Öğlenleri ana yemek öncesi nar ekişili bir çoban salatası ve cacık ile açılışı yaptıktan sonra tavuğa geliyor sıra. Her ikisi de tam olması gerektiği gibi. Akşamları ise patlıcan salatası, acılı ezme, havuçlu tarator, pilaki söyleyip keyfime bakıyorum.
Kanat dışında, tavuk şiş ve normal köfte de bulabilirsiniz mekanda, ama ben pek yemiyorum açıkçası. Yemek sonrası şekerpare veya son dönemin favorilerinden trileçe ile finali yapabilirsiniz.
Mekan son derece sade, masalara kağıt serilen türden bir lokanta. Kanadı ise gerçekten leziz. Anadolu yakasında oturuyor ve henüz denememişseniz mutlaka uğrayın derim.
Meşhur Mahmutbey Kanatçısı
Sahrayı Cedit Mh. İnönü Cd.
No:53/1 Erenköy, İstanbul
TELEFON : 0 (216) 360 18 01-02
FAX : 0 (216) 360 16 00
-----12 Jan, 2015-----
Tavuk sevmiyorum. Hem tadindan çok hazzetmiyorum, hem bugünün tavuk yetistirme kosullarinin neticesinde ortaya çikan ürünün sagliga zararli olduguna inaniyorum. Tavuk çiftliklerindeki kosullar ortadayken, genelde siparis etmiyorum bu yemeklerden. Elim gitmiyor bir türlü tavuga.
Organik meselesine gelince, açik konusmaliyim, bastan ayaga yalana dolana batmis bu ülkede “organik” diye etiketlenen ürünlerin, gerçekten serbest dolasan tavuklar oldugundan ciddi sekilde süpheliyim. Her gün televizyonda gördügüm herkes yalan söylerken tavuk üreticileri neden yalan söylemesin? Burasi Türkiye…
Dünyaya baktiginizda, önemli seflerin, “gurme” olarak yaftalanmis kanaat önderlerinin hiçbirinin tavuga büyük bir askla bagli olmadigini görürsünüz. Tadini yavan bulurlar zira.
Ama Amerikan kültürünün içinde yaga, galeta ununa bulanmis bir “fried chicken” kavrami var, dogrudur. Neticede %26’si diabetten muzdarip, ciddi bir orani da obezite ile mücadele eden Amerikalilarin bu anlamda çok önemli yol göstericiler oldugunu düsünmüyorum.
Peki ama hiç mi tavuk yemiyorum? Elbette yiyorum. Mesela geçen senenin tadimlari içinde Backyard’da enfes bir organik tavuk tabagi vardi. Resmen parmaklarimi yedim mideye indirirken. Itiraf ediyorum.
Günlük rutinim içinde ise tavuk sözkonusu oldugunda kanat yerim agirlikli olarak, ya da mecbur kalirsam tavuk pirzola, but gibi bölümleri, kesinlikle derilerini ayiklamadan mideye indiririm. Uçamayan kuslarla iliskim bundan ibaret.
Anadolu yakasinda oturan bir zat olarak, canim kanat çektigi zaman tercih ettigim adres Meshur Mahmutbey Kanatçisi. Sahrayi Cedid Mahallesi Inönü Caddesi üzerinde olan bu güzide yeri hemen hemen on senedir sürekli ziyaret ediyorum. Gündüz gittigimde salgam suyu, geceleri ise raki esliginde kanatlari indiriyorum mideye.
Kanat bana tavugun tüm diger kisimlarindan daha lezzetli geliyor. Burada ise terbiyesi gerçekten yerinde, tercihime uygun acilikta kanatlar getiriyorlar. Öglenleri ana yemek öncesi nar ekisili bir çoban salatasi ve cacik ile açilisi yaptiktan sonra tavuga geliyor sira. Her ikisi de tam olmasi gerektigi gibi. Aksamlari ise patlican salatasi, acili ezme, havuçlu tarator, pilaki söyleyip keyfime bakiyorum.
Kanat disinda, tavuk sis ve normal köfte de bulabilirsiniz mekanda, ama ben pek yemiyorum açikçasi. Yemek sonrasi sekerpare veya son dönemin favorilerinden trileçe ile finali yapabilirsiniz.
Mekan son derece sade, masalara kagit serilen türden bir lokanta. Kanadi ise gerçekten leziz. Anadolu yakasinda oturuyor ve henüz denememisseniz mutlaka ugrayin derim.
Meshur Mahmutbey Kanatçisi
Sahrayi Cedit Mh. Inönü Cd.
No:53/1 Erenköy, Istanbul
TELEFON : 0 (216) 360 18 01-02
FAX : 0 (216) 360 16 00
An error has occurred! Please try again in a few minutes