Reviews Ogün Restoran

Zomato
Cem Pütgül
+5
Yeşilköy de tek geçerim. Asla hayal kırıklığı yaşamazsınız. Fiyatları da emsallerine göre makul seviyede.
one month ago
Zomato
AHMET SEMİH BÖCEK
+4
Buradaki yorumlara ve puanlamaya göre gitmiştik. Diğerlerinden ayıran bir özelliği yok. Masaya ilk oturduğumuz zaman ilgillendiler klasik olarak ama 1-2 saat sonra o alakasızları hissediyorsunuz. Bir daha gidermiyim sanmıyorum.
9 months ago
Zomato
Merve Acun
+5
Ailecek keyifli bir akşam geçirdik. Müzik olmadığı için gürültü yoktu sakin rahatca yemek keyfi yaşadık. Mezeler taze ve güzeldi gayet memnun kaldık. Birde kadın Wc'de ihtiyac olacagi düşünülüp konulan seyler hosuma gitti belirtmeden gecemedim :)
10 months ago
Zomato
EK
+4
Mezeleri için mükemmel denilemez ama ortalamanında gayet üstünde. Çalışanları ilgili ve samimi. Fiyatlarınıda göz önünde bulundurursak tekrar uğrayacağım bir yer.
May 14, 2019
Zomato
Kamran Khobzkar
+5
Servisi , yemek kalitesi ve müşteri profili ile hayal kırıklığına uğratmayan bir mekan , pembe gömlekli , beyaz pantolonlu kimseye rastlamadim veya yan masamda arap müşteri yoktu.Bunlar de en az yemek kalitesi kadar önmli benim için.Tavsiye edermisin sorusuna ise cevabim .cuma akşamı gittim bugün cumartesi ve pazar günü için rezervasyon yaptırdım.
Sep 23, 2018
Zomato
Kemal Yıldırım
+5
Ogün efsanesi denen bi şey gerçekten var ve inkar edilemez. Çevrede daha iyi yerler var mı mutlaka var ama burasının da ambiansı samimiyeti gerçekten başarılı. Tavsiye ederim
Feb 25, 2018
Zomato
Fatih Karatas
+4.5
İstanbul da gidilebilecek en iyi balık lokantalarımdan birisi.Tek handikapı deniz kenarında olmaması.Balık pişirme konusunda uzmanlar.Mevsimin de kılçıkları alınmış sarı kanat kuşu olağanüstüdür veya levrek kavurması.Mezeleri çok iyi özellikle levrek marin;patates kroket;kabak kızartma;karides güveç;muska böreği kesinlikle denenmeli.Hizmet kalitesi üst düzeyde.Fiyat olarak gayet mantıklı.Şimdi bile kalkıp gidebilirsiniz bence.
Dec 02, 2017
Zomato
Tunç Özgen
+4.5
Yeşilköy'de rakı balık yapacaksak genellikle tercih ettiğimiz restoran. Meze çeşitleri çok lezzetli. Kalamarı her daim taze. İlgi ve hizmet çok iyi. Akşam yemeğinize keyif katacak, rahat ve huzurlu bir yer. Fiyat olarak da çok makul
Sep 11, 2017
Zomato
Aykut K
+4.5
Geçtiğimiz cumartesi ziyaret etme fırsatı buldum. Deniz börülcesi bayıldım. Servis biraz aksadı çok ziyaretçisi olduğu için. Garsonlar çok güler yüzlü idi. Mekan sahibi beyefendi tek tek masalarla ilgilendi. Deniz börülcesini çok beğendim kesinlikle tavsiye ederim çok da iyi terbiye edilmişti. Fiyatı biraz yüksek gelebilir ancak lezzet ile telafi etti diyebilirim.
Jul 15, 2017
Zomato
Burnout Super Foodie
+4
88'de açılmış ermeni balık restoranı-meyhane, gurmeler tarafından en iyi 10 arasında gösteriliyor. Yediğimiz her şey -sınırlı olduğu için belki daha iyi- mezeler, kalamar ızgara, tekmil fava, midye dolma (tam vedat milorluk, tarçınlı fıstıklı, yalnız pirinçler kendini fazla bırakmış), kalamar ızgara (mantarlı getiriyor olmalarını sevmeyen olabilir), midye tava... portakal tatlısı kaymaklı yanında badem likörüyle kesin tatmalı. İncir tatlısı fazla tatlı geldi bana. Ortam sıcak ve rahat, servis iyi.
Apr 23, 2017
Zomato
T.c. Kemal Arslanbek
+5
Yeşilköy balık Restaurantlarının olduğu sokakta arka çıkışta vale var ! Mezeler ( hele topik ) süper 👍🏽 malum balık lokantası fiyatları biraz + bu fiyata sadece içki meze yaptık et veren müzikli yer fiyatı ! Muhabbet rakı balık arzu edenlere süper ! Rezervasyon şart !
Dec 11, 2016
Zomato
Nereye Geldik
+4
Yeri, Yeşilköy’de. Sahibi Garo Bey, samimi, güler yüzlü, içten bir patron. Eğer elinizi sıkamadıysa bilin ki mutfaktan yeni çıkmıştır veya elleri balıklıdır. Tüm ekibin gülümseyerek hizmet etmedikleri tek bir an hatırlamıyorum. Civar balıkçılarla karşılaştırdığınızda hep kalabalık, hep dolu bir mekan. Zaten çok iyi bir balıkçı olduğu duvarındaki afişlerde görebileceğiniz üzere ‘Türkiye’nin En iyi 10 Rakı-Balık Restoranları’ arasında olmasından da belli… 


Detaylar için ;
Nov 24, 2016
Zomato
Yeşimle Her Telden
+4
Ogün Restoran buranın eskilerinden,müdavimleri çok.Özellikle hafta sonları kalabalık.Dışarıda masalarda yer bulmak zor,bunun için rezervasyon yaptırmak şart.Biz içeride oturmuştuk belki boşalan masa olursa dışarı geçeriz diye ama sohbet,muhabbet güzel olunca gerek görmedik.Zaten dışarısı içeriye nazaran daha kalabalık,insan sesi daha yoğun.Maalesef kendine ait ya da çevresinde otopark yok,aracınızla geldiğinizde en yakın sokak arasına park edebilirsiniz.Mekanın bir 7-8 sene öncesine ait fotoğraflarına baktığımda günümüzde de aynı dekorasyon özelliklerini koruduğunu gördüm.içeride herşey aynı hemen hemen.Basında da en iyi 10 balık restoran arasında gösterilmesi boşa değil.Mezeleri ve balıkları lezzetli.Fiyat olarak ortalamanın biraz üstü diyebilirim.Sadece meze,balık yanında bir içecek alsanız bile en az 50 TL ödemeniz gerekir.Ortalama kişi başı 60-80 TL arası güzel bir ziyafet çekebilirsiniz.Tekrar gider miyim?Evetttt lezzetli mezeler ve balık ve dostlarla bir arada olup hoş sohbet için tekrar giderim......
daha fazla detay için:yesimlehertelden.blogspot.com.tr/2016/05/yesilkoy-ogun-balk-restaurantta.html
May 11, 2016
Zomato
BRKSFR
+3.5
Mekanin konumu yillarin tecrubesi ile son derece iyi is cikariyolar.Ailecek yillardir geliriz ama ben yaz aylarinda bahce de oturmayi tercih ediyorum cunku daha samimi bir ortam oldugunu dusunuyorum.Mezeleri,ara sicaklari ve baliklar son derece lezzetli ve Ramazan Bey onderliginde guzel bir servis yapiyorlar.Fakat mekan sahibi vefat edince biraz eksi puanlar aldigini duymaya basladim ama yine de tercih edilecek bir yer..
Jan 26, 2016
Zomato
Natali Aşık
+4.5
Yesilkoy balikcilar sokaginda eski bir rum kilisesinin tam karsisinda sirin bir balikci. Mezeler birbirinden lezzetli, baliklar cok taze. Kisacasi burasi bu isi iyi biliyor, sokaktaki diger balikcilarin aksine genelde semt sakinlerinin agirlikta oldugu bir balikci. Yolunuz yeşilköye düşerse mutlaka deneyin.
Oct 04, 2015
Zomato
Serra
+5
Gittigim en samimi meyhane, mezelerden deniz borulcesi ve kabak kizartma favorilerim, cogunlugu yesilkoylu olan musterilerini agirlayan bu mekan fiyat bakimindan da gayet hesapli. Garsonlari cok ilgili ve neseli. Not: kalburabasti yemegi unutmayin
Jul 10, 2015
Zomato
D.
+4
Servisi iyi puani hakediyor. Mezeler guzel ama en guzeli borulcesi ve peyniri. Samimiyet on planda. Cevresindeki restoranlara gore musteri kalitesi biraz daha iyi
Apr 20, 2015
Zomato
Lidia Pestemalcioglu
+5
Yaklasik 30-35 senedir ailecek müsterisi oldugumuz mekan. Temiz, kaliteli, sicak ve fiyatlari civardaki restaurantlara göre daha uygun. Meze seçenekleri oldukça fazla. Benim favorilerimden bazilari: kalamar dolma, kroket, tava ciger ve ahtapot izgarasi. Eger mevsimiyse sardalya baligi yemenizi tavsiye ederim. Haftasonu aksam gidecek olursaniz rezervasyon sart. Arkadas veya ailenizle sakin huzurlu temiz bir ortamda raki-balik yapmak istiyorsaniz siddetle tavsiye edilir.
Nov 28, 2014
Zomato
Sibel TOKSOY
+5
Bugune kadar yedigim en güzel lakerda çirozu yapan mekan. Mezeler süper ortam sicak, fiyatlar makul. Taramayi denemeden gecmeyin derim. Çitir kabak, ermeni topigi saymakla bitmez. Yillardir keyifle gittigim, afiyetle meze balik yedigim 5 yildizli mekani gönül rahatligi ile tavsiye ediyorum
Mar 06, 2013
Zomato
Cem Unlu
+4.5
Tartismasiz güzel sunum güzel servis ve müthis lezzet. Fiyatlar ortalamada sicak samimi ve ailece rahat edeceginiz bir yer. Mezelere fazla dalip baliksiz kalmayin. Mevsiminde balik candir. Çiftlik baliklari çok tercihim degildir.


-----12 Mar, 2013-----

Mezeler nefis, deniz ürünlerini gerçekten hakki ile yapiyorlar. Fiyatlar ortanin üstünde olsa da gerçekten hak ediyor. Balik konusunda pazarlik etmenizi tavsiye ederim.
Dec 25, 2014
Zomato
Deniz Cengizer
+4.5
Aksam 9' da gittigimiz mekanda bazi mezeler tükenmisti bile!! olani bile bizi mest etti. mezelere gömülünce çok az balik yiyebildik ama hersey süperdi. tabi böyle bir mekana rezervasyonsuz gitmeyi akliniza bile getirmeyin. bir kaç gün öncesinden ararsaniz daha isabet olur.
May 08, 2013
Zomato
Kaan Kaan
+5
Tek geçerim - Ogün restaurant raki balik denince 10 yildir aklima gelen ilk mekan. Samimi ortami, lezzetli mezeleri ile keyifle saatlerce oturup muhabbete doyacaginiz bir mekan. Fiyatlari da civar mekanlara gore daha uygun siddetle tavsiye ederim
Feb 16, 2013
Zomato
NEREYE GELDIK ?
+4
Avrupa Yakasinda ilk 5 arasindadir. - Kendine özgü balik mezeleri ve pisirimi ile enfes bir makan . http://nereyegeldik.wordpress.com/2011/05/09/ogun-restaurant/
Jan 09, 2013
Zomato
Serkan Dalak
+4
Samimi ortam - Evime yakinligi ile sik sik ugradigim samimi ortami ile keyifli dakikalar geçirdigim meze ve raki agirlikli aldigim hizmeti ile sicakligina hayran kaldigim bir restaurant , hesaplari ise aldigim hizmete göre biraz yüksek ama olsun yine de samimi ortami mekani kendi evimi hissettiriyor.
Jan 15, 2012
Zomato
Erkin Ültanir
+5
Keyfin adresi - Mekanin sahibi Ogün (OhannesNergisyan) maalesef 2 ay önce hayata gözlerini yumdu ani bir sekilde. Yillardir hem Yesilköylü'lerin hem de disaridan gelenlerin müdavimi olduklari harika bir balik restoranidir Ogün. Bence O'nun sayesinde bulundugu sokak tamamen bir balik restorani oldu ve trafige kapatildi. Mezeleri, baliklari her seyden öte, simsicak atmosferi sizi bu restoranin bagimlisi yapabilir. Bu isin duayenlerindendi, simdi oglu devraldi bayragi. Armut dibine düser misali, Garo da bu isi layigiyla yapacaktir.
Mar 19, 2011
Zomato
Fulya Çöngevel
+5
Balik=Ogün - Istanbul'da bildigim tüm balikçilar evime uzak oldugu için bir süre baliga hasret kalmistim. Sonra bir arkadas tavsiyesiyle Ogün'e gittik ailece ki gidis o gidis. Neredeyse her hafta oradayiz. Mevsim baliklarinin en tazeleri orada, süper pisiriyorlar. Ikinci gidisimizde hemen tanidilar bizi, çok hosuma gitti bu ilgi. Aile ile arkadaslarla, kiz kiza... Yani her türlü gidilecek baligin ideal adresi bence Ogün'dür. Tatlilari da tavsiye edilir. Hangi meyvenin mevsimiyse tatlisini yiyebilirsiniz, ayva, kabak, incir örnegin. Çok seker de ilave etmiyorlar içiniz bayilmiyor. Karpuz tatlisi yemistim yazin, muhtesemdi...
Dec 04, 2011
Zomato
Selim Aydogdu
+4
Vedat Milor'dan ögrendim - Açikçasi daha gitmedim buraya ancak Vedat Milor NTV ekranlarinda o kadar çok övdü ki bu meyhaneyi en kisa zamanda gidip bir seyler tatmak gerekiyor. Su an itibariyle en kisa zamanda gitmek istedigim mekanlar listemin en tepesinde yer aliyor.
Apr 10, 2010
Zomato
LOKANTALARIM
+4
Bana kendimi bildim bileli ırak gelen Yeşilköy coğrafyası, eğer yakından incelenirse, nadir bulunan pek çok güzelliği barındırır bünyesinde. Bizim gibi karşı yakada ikamet eden gafil çocuklar için hayli uzak bir cenah da olsa, zaman içinde yolumuz bu güzide semte düşmüş, değişik mekanlarını, renkli insanlarını ve farklı yaşantılarını gözden geçirme fırsatımız bir şekilde doğmuştur. Burada avare avare gezinirken, havalimanından ötürü alçak inşa edilmiş düzgün evlerin arasında uzanan geniş sokakların simetrisi, insana “Acaba İstanbul’da mıyım?” diye sordurtur. Türk olmasam, bu şehirde doğmuş, büyümüş ve kırk senemi geçirmemiş olsam, Yeşilköy’de şehir planlamasına benzer bir şeylerin uygulandığına inanasım gelir her adım atışımda. Şirin ve güzel bir semttir. İnsana ümit ve iyimserlik aşılar. Bugünün Türkiye’sinde yaşayan her insan gibi, ben de ümit ve iyimserliğe ihtiyaç duyduğum için kalbim küt küt atar Yeşilköy dendiğinde. Tıpkı adındaki gibi yeşile fena halde doymuştur. Denizin tam kıyısındadır ve bundan ötürü hem iklimi hem de insanı bir hayli ılımandır.
Benim gibi insanların huyu ve suyu gayet bellidir sevgili dostlar. Gittiğim ülkelerde, şehirlerde, ilçelerde, semtlerde, mahallelerde ilk aradığım yer, şöyle güzel güzel yemek yiyebileceğim bir lokantadır. Lüks aramam, aksine aşırı lüksün bende yarattığı beklenti, mekanların sundukları yemeklerle hiçbir zaman ötüşmemiştir nedense. Her yemekten yapan bulamaç-lokantaları da sevmem. Önüme çıkan lezzet duraklarını, “Bir yemek yapsın, tadından yenmesin” mottosuyla hallaç pamuğu gibi atar, gözlerimi kapattığımda bana düş kurdurtacak yemekleri ararrım. Bu anlamda, Yeşiköy de merakımdan nasibini almış, köşe bucak demeden yaptığım incelemelere doymuştur. Benim gibi kendini güzel bir yerde, güzel bir sofrada, güzel yemeklerle halvet olmadıkça iyi hissedemeyen bir adam için biçilmiş kaftandır Yeşilköy. Gastronomik bir cennet midir peki? Hayır. Doyasıya keyfe dalınan, güzel yemeklerin, sohbetin, dostluğun tadına varılan bir kara parçası mıdır? Kesinlikle evet.
Meşhur çarşısından geçip sahiline indiğiniz vakit Yeşilköy’ün en nadide yerleri karşılar sizi. Beyoğlu şubesinde orgazmik heyecanlara gark olduğum “Eleos” buradadır mesela. Her daim masaları dolu, konuşlandığı müstakil bina ışıl ışıldır. Birbirine değen kadehlerin seslerini duyarsınız Eleos’un önünden geçerken. Buranın tam karşısında ise bir “balıkçılar sokağı” çıkar karşınıza. O sokakta omuz omuza vermiş lokantaları dolduran insanların neşeli kahkalarını duyarsınız güneş battıktan sonra. Hiçbir taksici “meyhaneler sokağı” dendiğinde anlamaz nereden bahsettiğinizi. Buranın adı “balıkçıların olduğu yer”dir yerel taşımacılığın dilinde.
İşte Ogün Restaurant buradadır; bu ince uzun sokağın ucunda, sağa saptığınız ve Ortodoks Kilisesi’ni gördüğünüz vakit önünüzde arz-ı endam eylemektedir. Kapalı salonu iyidir hoştur, ama yılankavi bir uzunlukta, uçuca eklenmiş masalardan oluşan, asma ve defne yaprakları altında oturabileceğiniz dış mekanı bence daha bir keyiflidir. Her gittiğimde aynı hayret duygusu yalar geçer bedenimi: Sanki herkes birbirini tanır burada. Müdavimlik müessesesi kuşkusuz tam gaz çalışmaktadır. Bu bir yandan hoş gelse de, öte yandan hafif bir dışlanmışlık hissi de yaratmaktadır. İki dubleden sonra bu hissin kaybolacağını, rakı ve muhabet ehli, sohbete ve paylaşmaya teşne kimseler gayet iyi bilir. Yani, hülasa-i kelam, o müdavimler ordusu sizi içine almakta zerre tereddüt etmeyecektir. Endişeniz olmasın, keyif bulaşıcıdır burada!
Haftasonları hayli kalabalık, yazları ise hafta içi bile olsa özellikle akşamları tıklım tıklımdır. Yer ayırtılması şiddetle tavsiye olunur Ogün’e gidilirken. Rezervasyonu alan kişilerin rahatlığı da dillere destandır. Sizi arayıp teyit etmeye gerek duymayacakları için telefon numaranızı asla sormazlar, zira geç kalırsanız hakkınız yanacak, yeriniz doğal olarak başka bir şanslıya teslim edilecektir. Bu sebepten, bana kalırsa geç kalmamak, hatta birkaç dakika erken gelip yerinize kurulmak en doğru hareket biçimi olacaktır. Gelirken ise arabanızı almamanızda yarar vardır. Park yeri bulmak çok da kolay olmayacaktır bu bölgede. İyisi mi bildiğiniz bir yere park edip işinin ehli bir taksiciye kendinizi emanet edin; o sizi mekanın hemen yakınında indiriversin.
Hafiften tarihçesini incelediğimizde, Ogün Restaurant’ın, 1988 senesinde lokantalar dünyasına gözlerini açtığını görürüz. Kurucusu, asıl uzmanlığı ayakkabı stilistliği olan ve her gün ayakkabılarla uğraşmaktan gına geldiğinde dayanamayarak pek sevdiği hobisi, mutfak işine girmeye karar veren Ogün Bey’dir. Aslen Kumkapı ahalisinden gelen ve aslında denize duyduğu aşkı hiçbir şeye duymayan Ogün Bey bugünlerde lokantayı oğlu Garo Nergizyan ile beraber işletmektedir.
Mekanda bulabileceğiniz mezelerin büyük çoğunluğu deniz ürünleridir. Lakerda, çiroz, füme palamut, balık yumurtası, tuzda sardalya gibi mezeler bizzat Garo Nergizyan tarafından hazırlanır. Mevsim balıkları İstanbul balık hali haricinde Sarıyer'den Kumbağ limanına kadar tüm limanlardan Ogün bey tarafından alınmakta, işin hazırlama ve teknik kısmı ile ise oğlu ilgilenmektedir.
Burada yediğim içtiğim her türlü yemekten keyif aldığımı, büyük eleştirilerime maruz kalacak bir sorun olmadığını önceden belirtmemde yarar var. Burayı ziyarete gittiğinizde başınıza gelecekleri, nelerden hoşlanacağınızı, nasıl hissedeceğinizi, neler seçmeniz gerektiğini bilecek kadar yedim Ogün’de. O yüzden –bunu her zaman söylemem- yorumlarıma güvenip birebir uygulayabilirsiniz.
Ne mi yemeli? Bence Ogün’ün şaşırtıcı yanlarından birisi kabak kızartmasıdır. Bu “kabak tava” mevzuunu irdelerken, arşivimin tozlu raflarına el atmam gerektiğini her zaman çok iyi bilirim, zira nice mekanlarda yediğim bu yemeğin iyisini gördüm mü mutlaka paylaşmak ve diğerleriyle karşılaştırmak isterim. Ogün’ün kabak kızartması, diğer mekanlardaki gibi madalyon formunda, ya da elips şeklinde değil, alıştığımız patates kızartması formatında kalem gibi ince ince gelir önümüze. Yağı çekmemiştir, diri ve lezzetlidir. Yoğurt ve sarmısaktan mürekkep sosu ise insanın burnundan gelen türden yakıcı bir karışım olmaktan ziyade, hafif ve kabakla uyum içinde rakseden bir güzelliktir. Siz siz olun, Ogün’e gittiğinizde muhakkak bir kabak tava sipariş edin. Memnun kalacaksınız. Aynı duyguları, Eleos’un hafif peynirli, Todori ve Seviç Meyhanesi’nin çıtır çıtır kabak kızartmaları için de hissettiğimi bilmenizi isterim. Kabağın birinci ligi bu saydıklarımdan oluşmaktadır İstanbul’da.
Patlıcan salatası da bir hayli lezzetli diyebilirim. Patlıcanla yapılan mezeler İstanbul meyhanelerini iyiden iyiye işgal etti son senelerde. Bunu her gittiğimiz mekanda tüm şiddetiyle yaşıyoruz artık. Benim vazgeçilmezim ise bildiğimiz “good-old” patlıcan salatası ne olursa olsun. Sarmısağın, yoğurdun ve közlenmiş patlıcanın çatalla eziyet edilmiş bu formuna kendimi bildim bileli bayılır, her mekanda bunu sipariş ederim. Bu yemeği Ogün’de de yiyebilirsiniz gönül rahatlığıyla.
Başka bir gözlem: Neden bilmiyorum, haydari artık bizi terketmeye başladı galiba. Tüm mekanlar öncelikle yoğurtlu semizotu ve patlıcanlı yoğurt veriyor artık. Oysa ben haydariyi severim. Hem de insanı anırtan yoğunlukta bir sarmısakla servis edilen cinsini. Neden bilmiyorum, pek çok yerde bulamıyorum bu zenginliği ve malesef Ogün de bunlardan birisi. Yoğurtlu semizotu yedim en son gittiğimde ve çok lezzetliydi. (Ama bir Alex değildi sevgili okurlar!)
Ciğer ise, “yenebilir ara sıcaklar” kateogirisinde göğsünü gere gere yer alabilir Ogün’ü ziyaret ettiğiniz zaman. Yaprak formatında süsler sofranızı. Yanında soğanla usul usul gelir, göz açıp kapanıncaya kadar tüketilip gider. (Ciğerin birinci liginde ise Birtat, Asmalı Cavit, İsmet Baba, Çukur Meyhane var sevgili dostlar, unutmadan paylaşmak istedim)
Kalamar yediğim de çok olmuştur Ogün Lokantası’nda. Tadı gerçekten çok iyidir, tam da benim sevdiğim gibi büyük ve hafif gergin... Lakin aynı güzel sözleri taratoru için sarfetmek ne yazık ki mümkün değil. Bu kalamar tava meselesinde taratorun bildiğiniz üzere kalamar ile arasında bir “mütemmim cüz” ilişkisi vardır ve ayrılmaz iki kardeş gibi arz-ı endam eyleyen bu ikiliden birisi ofsayta düştü mü, maalesef tüm yemek tongaya basmış demektir. Ogün’deki tarator gereğinden fazla ekşi, katı ve bayatımsı bir tattadır ve kanaatimce uzak durulmalıdır kendisinden.
Başka neler geçmiştir önümden? Sarmısak ve zeytinyağı ile hunharca terbiye edilmiş deniz börülcesi, tereyağına doymuş, şamandırasını özlemle bekleyen karides güveç ya da tereyağında karides, ertesi gün hayatımı zindana çeviren ama yerken damağımı keyiften çatlatan paçanga böreği, lezzeti gayet yerinde muska böreği, kalamar ızgara, lakerda, çiroz, fava, topik, turşu... Hemen hepsinin tadına bakmışımdır farklı zamanlarda.
Tüm bu mideye indirdiklerim arasında, tadı halen damağımda dans eden tatlı tabağını anlatmalıyım sizlere son olarak. Burada incir tatlısı, ayva tatlısı, sufle gibi güzellikler mevcuttur tahmin edebileceğiniz üzere. Ama hiçbiri “kalburabastı” denen o güzelliğin yerini tutamaz. Son dönemlerde trileçeye kafayı takmamış olsam, favori tatlım olarak tek geçebileceğim kalburabastı, margarin, un, irmik, yoğurt, sıvıyağ, yumurta ve kabartma tozunun acımasızca harmanlanmasından oluşan küçük bir mucize bana kalırsa. Üzerinde eser miktarda şerbetle servis ediliyor ve parmaklarınızı yememek için ciddi bir çaba sarfetmeniz gerekiyor bu tatlıyla debelenirken.
Bana kalırsa Yeşilköy’deki Ogün, yeme içmeyi sevenlerin mutlaka uğraması gereken bir lezzet sığınağı. Korunaklı bir yerde, beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkıveriyor. Aklınızı başınızdan alıyor duruşuyla.
Bu meyhane, benim için uzak bir yakanın vakur prensi adeta.
Gidin müdavim olun mümkünse...


-----08 Oct, 2014-----

Bana kendimi bildim bileli irak gelen Yesilköy cografyasi, eger yakindan incelenirse, nadir bulunan pek çok güzelligi barindirir bünyesinde. Bizim gibi karsi yakada ikamet eden gafil çocuklar için hayli uzak bir cenah da olsa, zaman içinde yolumuz bu güzide semte düsmüs, degisik mekanlarini, renkli insanlarini ve farkli yasantilarini gözden geçirme firsatimiz bir sekilde dogmustur. Burada avare avare gezinirken, havalimanindan ötürü alçak insa edilmis düzgün evlerin arasinda uzanan genis sokaklarin simetrisi, insana “Acaba Istanbul’da miyim?” diye sordurtur. Türk olmasam, bu sehirde dogmus, büyümüs ve kirk senemi geçirmemis olsam, Yesilköy’de sehir planlamasina benzer bir seylerin uygulandigina inanasim gelir her adim atisimda. Sirin ve güzel bir semttir. Insana ümit ve iyimserlik asilar. Bugünün Türkiye’sinde yasayan her insan gibi, ben de ümit ve iyimserlige ihtiyaç duydugum için kalbim küt küt atar Yesilköy dendiginde. Tipki adindaki gibi yesile fena halde doymustur. Denizin tam kiyisindadir ve bundan ötürü hem iklimi hem de insani bir hayli ilimandir.
Benim gibi insanlarin huyu ve suyu gayet bellidir sevgili dostlar. Gittigim ülkelerde, sehirlerde, ilçelerde, semtlerde, mahallelerde ilk aradigim yer, söyle güzel güzel yemek yiyebilecegim bir lokantadir. Lüks aramam, aksine asiri lüksün bende yarattigi beklenti, mekanlarin sunduklari yemeklerle hiçbir zaman ötüsmemistir nedense. Her yemekten yapan bulamaç-lokantalari da sevmem. Önüme çikan lezzet duraklarini, “Bir yemek yapsin, tadindan yenmesin” mottosuyla hallaç pamugu gibi atar, gözlerimi kapattigimda bana düs kurdurtacak yemekleri ararrim. Bu anlamda, Yesiköy de merakimdan nasibini almis, köse bucak demeden yaptigim incelemelere doymustur. Benim gibi kendini güzel bir yerde, güzel bir sofrada, güzel yemeklerle halvet olmadikça iyi hissedemeyen bir adam için biçilmis kaftandir Yesilköy. Gastronomik bir cennet midir peki? Hayir. Doyasiya keyfe dalinan, güzel yemeklerin, sohbetin, dostlugun tadina varilan bir kara parçasi midir? Kesinlikle evet.
Meshur çarsisindan geçip sahiline indiginiz vakit Yesilköy’ün en nadide yerleri karsilar sizi. Beyoglu subesinde orgazmik heyecanlara gark oldugum “Eleos” buradadir mesela. Her daim masalari dolu, konuslandigi müstakil bina isil isildir. Birbirine degen kadehlerin seslerini duyarsiniz Eleos’un önünden geçerken. Buranin tam karsisinda ise bir “balikçilar sokagi” çikar karsiniza. O sokakta omuz omuza vermis lokantalari dolduran insanlarin neseli kahkalarini duyarsiniz günes battiktan sonra. Hiçbir taksici “meyhaneler sokagi” dendiginde anlamaz nereden bahsettiginizi. Buranin adi “balikçilarin oldugu yer”dir yerel tasimaciligin dilinde.
Iste Ogün Restaurant buradadir; bu ince uzun sokagin ucunda, saga saptiginiz ve Ortodoks Kilisesi’ni gördügünüz vakit önünüzde arz-i endam eylemektedir. Kapali salonu iyidir hostur, ama yilankavi bir uzunlukta, uçuca eklenmis masalardan olusan, asma ve defne yapraklari altinda oturabileceginiz dis mekani bence daha bir keyiflidir. Her gittigimde ayni hayret duygusu yalar geçer bedenimi: Sanki herkes birbirini tanir burada. Müdavimlik müessesesi kuskusuz tam gaz çalismaktadir. Bu bir yandan hos gelse de, öte yandan hafif bir dislanmislik hissi de yaratmaktadir. Iki dubleden sonra bu hissin kaybolacagini, raki ve muhabet ehli, sohbete ve paylasmaya tesne kimseler gayet iyi bilir. Yani, hülasa-i kelam, o müdavimler ordusu sizi içine almakta zerre tereddüt etmeyecektir. Endiseniz olmasin, keyif bulasicidir burada!
Haftasonlari hayli kalabalik, yazlari ise hafta içi bile olsa özellikle aksamlari tiklim tiklimdir. Yer ayirtilmasi siddetle tavsiye olunur Ogün’e gidilirken. Rezervasyonu alan kisilerin rahatligi da dillere destandir. Sizi arayip teyit etmeye gerek duymayacaklari için telefon numaranizi asla sormazlar, zira geç kalirsaniz hakkiniz yanacak, yeriniz dogal olarak baska bir sansliya teslim edilecektir. Bu sebepten, bana kalirsa geç kalmamak, hatta birkaç dakika erken gelip yerinize kurulmak en dogru hareket biçimi olacaktir. Gelirken ise arabanizi almamanizda yarar vardir. Park yeri bulmak çok da kolay olmayacaktir bu bölgede. Iyisi mi bildiginiz bir yere park edip isinin ehli bir taksiciye kendinizi emanet edin; o sizi mekanin hemen yakininda indiriversin.
Hafiften tarihçesini inceledigimizde, Ogün Restaurant’in, 1988 senesinde lokantalar dünyasina gözlerini açtigini görürüz. Kurucusu, asil uzmanligi ayakkabi stilistligi olan ve her gün ayakkabilarla ugrasmaktan gina geldiginde dayanamayarak pek sevdigi hobisi, mutfak isine girmeye karar veren Ogün Bey’dir. Aslen Kumkapi ahalisinden gelen ve aslinda denize duydugu aski hiçbir seye duymayan Ogün Bey bugünlerde lokantayi oglu Garo Nergizyan ile beraber isletmektedir.
Mekanda bulabileceginiz mezelerin büyük çogunlugu deniz ürünleridir. Lakerda, çiroz, füme palamut, balik yumurtasi, tuzda sardalya gibi mezeler bizzat Garo Nergizyan tarafindan hazirlanir. Mevsim baliklari Istanbul balik hali haricinde Sariyer'den Kumbag limanina kadar tüm limanlardan Ogün bey tarafindan alinmakta, isin hazirlama ve teknik kismi ile ise oglu ilgilenmektedir.
Burada yedigim içtigim her türlü yemekten keyif aldigimi, büyük elestirilerime maruz kalacak bir sorun olmadigini önceden belirtmemde yarar var. Burayi ziyarete gittiginizde basiniza gelecekleri, nelerden hoslanacaginizi, nasil hissedeceginizi, neler seçmeniz gerektigini bilecek kadar yedim Ogün’de. O yüzden –bunu her zaman söylemem- yorumlarima güvenip birebir uygulayabilirsiniz.
Ne mi yemeli? Bence Ogün’ün sasirtici yanlarindan birisi kabak kizartmasidir. Bu “kabak tava” mevzuunu irdelerken, arsivimin tozlu raflarina el atmam gerektigini her zaman çok iyi bilirim, zira nice mekanlarda yedigim bu yemegin iyisini gördüm mü mutlaka paylasmak ve digerleriyle karsilastirmak isterim. Ogün’ün kabak kizartmasi, diger mekanlardaki gibi madalyon formunda, ya da elips seklinde degil, alistigimiz patates kizartmasi formatinda kalem gibi ince ince gelir önümüze. Yagi çekmemistir, diri ve lezzetlidir. Yogurt ve sarmisaktan mürekkep sosu ise insanin burnundan gelen türden yakici bir karisim olmaktan ziyade, hafif ve kabakla uyum içinde rakseden bir güzelliktir. Siz siz olun, Ogün’e gittiginizde muhakkak bir kabak tava siparis edin. Memnun kalacaksiniz. Ayni duygulari, Eleos’un hafif peynirli, Todori ve Seviç Meyhanesi’nin çitir çitir kabak kizartmalari için de hissettigimi bilmenizi isterim. Kabagin birinci ligi bu saydiklarimdan olusmaktadir Istanbul’da.
Patlican salatasi da bir hayli lezzetli diyebilirim. Patlicanla yapilan mezeler Istanbul meyhanelerini iyiden iyiye isgal etti son senelerde. Bunu her gittigimiz mekanda tüm siddetiyle yasiyoruz artik. Benim vazgeçilmezim ise bildigimiz “good-old” patlican salatasi ne olursa olsun. Sarmisagin, yogurdun ve közlenmis patlicanin çatalla eziyet edilmis bu formuna kendimi bildim bileli bayilir, her mekanda bunu siparis ederim. Bu yemegi Ogün’de de yiyebilirsiniz gönül rahatligiyla.
Baska bir gözlem: Neden bilmiyorum, haydari artik bizi terketmeye basladi galiba. Tüm mekanlar öncelikle yogurtlu semizotu ve patlicanli yogurt veriyor artik. Oysa ben haydariyi severim. Hem de insani anirtan yogunlukta bir sarmisakla servis edilen cinsini. Neden bilmiyorum, pek çok yerde bulamiyorum bu zenginligi ve malesef Ogün de bunlardan birisi. Yogurtlu semizotu yedim en son gittigimde ve çok lezzetliydi. (Ama bir Alex degildi sevgili okurlar!)
Ciger ise, “yenebilir ara sicaklar” kateogirisinde gögsünü gere gere yer alabilir Ogün’ü ziyaret ettiginiz zaman. Yaprak formatinda süsler sofranizi. Yaninda soganla usul usul gelir, göz açip kapanincaya kadar tüketilip gider. (Cigerin birinci liginde ise Birtat, Asmali Cavit, Ismet Baba, Çukur Meyhane var sevgili dostlar, unutmadan paylasmak istedim)
Kalamar yedigim de çok olmustur Ogün Lokantasi’nda. Tadi gerçekten çok iyidir, tam da benim sevdigim gibi büyük ve hafif gergin... Lakin ayni güzel sözleri taratoru için sarfetmek ne yazik ki mümkün degil. Bu kalamar tava meselesinde taratorun bildiginiz üzere kalamar ile arasinda bir “mütemmim cüz” iliskisi vardir ve ayrilmaz iki kardes gibi arz-i endam eyleyen bu ikiliden birisi ofsayta düstü mü, maalesef tüm yemek tongaya basmis demektir. Ogün’deki tarator gereginden fazla eksi, kati ve bayatimsi bir tattadir ve kanaatimce uzak durulmalidir kendisinden.
Baska neler geçmistir önümden? Sarmisak ve zeytinyagi ile hunharca terbiye edilmis deniz börülcesi, tereyagina doymus, samandirasini özlemle bekleyen karides güveç ya da tereyaginda karides, ertesi gün hayatimi zindana çeviren ama yerken damagimi keyiften çatlatan paçanga böregi, lezzeti gayet yerinde muska böregi, kalamar izgara, lakerda, çiroz, fava, topik, tursu... Hemen hepsinin tadina bakmisimdir farkli zamanlarda.
Tüm bu mideye indirdiklerim arasinda, tadi halen damagimda dans eden tatli tabagini anlatmaliyim sizlere son olarak. Burada incir tatlisi, ayva tatlisi, sufle gibi güzellikler mevcuttur tahmin edebileceginiz üzere. Ama hiçbiri “kalburabasti” denen o güzelligin yerini tutamaz. Son dönemlerde trileçeye kafayi takmamis olsam, favori tatlim olarak tek geçebilecegim kalburabasti, margarin, un, irmik, yogurt, siviyag, yumurta ve kabartma tozunun acimasizca harmanlanmasindan olusan küçük bir mucize bana kalirsa. Üzerinde eser miktarda serbetle servis ediliyor ve parmaklarinizi yememek için ciddi bir çaba sarfetmeniz gerekiyor bu tatliyla debelenirken.
Bana kalirsa Yesilköy’deki Ogün, yeme içmeyi sevenlerin mutlaka ugramasi gereken bir lezzet siginagi. Korunakli bir yerde, beklemediginiz bir anda karsiniza çikiveriyor. Aklinizi basinizdan aliyor durusuyla.
Bu meyhane, benim için uzak bir yakanin vakur prensi adeta.
Gidin müdavim olun mümkünse...
Oct 09, 2014
Zomato
Seher Mutlu Sayman
+4
Fiyat/lezzet dengesini başarıyla tutturmuş, rakı-balık keyfi için salaş/sıcak bir ortam.
Nov 17, 2013
Clicca per espandere